Dürbün Çeşitleri
Dürbün; uzakta bulunan cisimlerin yakındaymış gibi görünmesini sağlayan optik araçtır. Bir silindirik boru ve-her iki ucuna yerleştirilmiş birer yakınsak mercekten oluşur. Cisim yönündeki merceğe objektif, gözle bakılan merceğe ise oküler denir. Çeşitli büyütme güçlerinde yapılır. Bir cismin çapını 6 kere büyüten bir dürbün, cismin yüzeyini 6×6=36 kez büyütür. Doğal bilimler uzmanları ve askerler 144 kez büyüten 12 gücünde dürbünler kullanırlar. Üstündeki rakamlardan biri dürbünün gücünü, öteki ise objektifin yararlı çapını mm olarak gösterir. Dürbünün büyütmesi objektif merceğinin odak uzaklığının, oküler merceğinin odak uzaklığına oram olarak da tanımlanır. Ancak dürbünün büyümesi arttıkça görüş alam daralır.
Gece dürbünü: Karardıkta ya da alacakaranlıkta görmeyi sağlayan araçtır. Karanlıkta, ışık niceliği gözün algılayabileceği sınırın altında olduğundan, cisimler görülemez. Görüntüden gelen çok az ışık, elektron saçan bir foto katot üzerine dönüşür. Elektronlar içlerinde elektron üreten yüzeyler boyunca sıralanmış tüpleri olan bir elektron çoğaltıcıya geçerek çoğaltılırlar. Elde edilen yoğunlaştırılmış elektron ışını bir okülerden izlenen flüorışıl ekrana düşürülür. Bu tür dürbünler daha çok askeri amaçlar için kullanılır.
Gök Dürbünü (Galile Dürbünü): Sonsuz uzaklıktaki yıldızları ve gök cisimlerini görmeye yarar. Bir gök dürbününde uzun bir borunun iki ucuna yerleştirilmiş mercek bulunur. İlk kez 17. yüzyılın ilk yarısında Galile’nin kullandığı bu dürbünde objektif, odak uzaklığı birkaç metre olan kusursuz ve yakınsak bir mercektir. Tek işlevi ışığı toplamak olan objektif ne kadar büyük olursa dürbünün aldığı ışık o kadar büyür. Ancak objektif çapı istendiği kadar büyütülemez. Mercek kenarları tarafından taşındığından, yükülkü sının olan 102 cm’den sonra mercek kendi ağırlığıyla bozulmaya başlar. Ayrıca büyük mercekler aym zamanda görüntüyü bozan renk ve biçim sapmalarına neden olurlar.
Yer Dürbünü: Gök dürbünündeki ters görüntü objektifle oküler arasına konulan başka bir mercekle çevrilerek doğrultulur. İlk önceleri tek silindirden oluşan yer dürbünleri, her iki gözle bakılıp daha geniş bir görüş açısı sağlamak amacıyla çift silindir biçiminde yapılmıştır. Daha sonraları daha ileri bir teknikle, objektifle oküler arasına yerleştirilen iki prizma ile prizmalı dürünler geliştirildi.45-90-45°’lik olan bu prizmaların üç görevi vardır:
1- Objektifin ters olarak geçirdiği görüntüyü doğrultmak.
2- Görüntü dürbün içinde prizmaların birinden ötekine yansıyarak ilerlediğinden yolu uzar ve böylece objektifle oküler arasındaki uzaklık yeteri kadar büyütülmüş olur.
3- Prizmalar dürbünün silindirleri arasındaki aralığın ayarlanarak objektiflerin okülerinkinden daha çok kapsamlı örülmesini sağlar.
Prizmalı dürbünlerde bu nedenle çevirme merceği bulunmaz, ayrıca daha kısa boyda ve geniş görüş alam vardır.
Dürbün ve teleskopta kalitenin adresi